Merve Çağıran:İpek ve Kerem’in aşkı çok eğlenceli
Şu sıralar Shot Tv de yayınlanan Aşk Laftan Anlamaz dizisinden tanıdığımız Merve Çağıran Habertürk e çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Show TV’nin başarılı dizisi ‘Aşk Laftan Anlamaz’da dobra ve sert bir karakter olan İpek’i canlandırıyorsunuz.
‘Aşk Laftan Anlamaz’a çok severek girdim. İpek erkeksi bir kızdı. İlk başlarda saçım daha kısaydı ve daha erkeksi sert gösteriyordu beni. Bir sahnede ben de çok eğlendim. Hayat’a Murat’tan “Özledim” diye mesaj geliyor, Aslı “Ben de yaz” diyor, İpek’in tavsiyesi ise “Üzülme canım geçer.” Çok güldüm o sahneye. İpek çok fütursuz.
‘İPEK SEVGİDEN KORKUYOR’
İpek ailesinde sevgi görmediği için belki de sevgisini çok yansıtamayan biriydi. Ta ki Kerem karşısına çıkana kadar…
İpek sevgiden korkan bir kız. Sarılmak bile onun için çok kolay bir şey değil. İzleyici de görüyordur, Kerem’e sarılırken ne kadar zorlanıyor. Aslında çok sevmek istiyor ama korkuyor. Güven problemi var. Bunu da şakaya vurarak yumuşatmaya çalışıyor. İpek, Kerem’den sonra dönüşüme uğruyor. Tamam hâlâ sevdiğini söyleyemiyor am hareketleriyle, tavırlarıyla bunu hissettirebiliyor.
Kerem ve İpek’in aşkını nasıl tanımlarsanız?
İpek ve Kerem’in aşkı yüksek dozda eğlence içeriyor. Çok romantik bir aşk değil gibi duruyor ama bence kendi içinde çok romantik. Kalıplaşmış romantizmden daha farklı ama daha gerçek. Gelen yorumlar da hep bu yönde. Gerçek ve doğal oluşu o kalıplaşmış aşk ve romantizmden farklı oluşu insanların hoşuna gidiyor. İlişkinin insancıl bir tarafı var. Yardımlaşmanın var olduğu, arkadaş ve aile olabildiği bir ilişki.
‘Aşk Laftan Anlamaz’ı neden seyretmeli?
Kendi başına harkesin farklı bir hikâyesi var. Her biri başka bir zevke hitap ediyor.
‘UTANGACIM AMA ÇABUK AÇILIRIM’
Sizi son dönemde hep sert ve dobra karakterlerde görüyoruz. Özel hayatınızda nasıl birisiniz?
Benim ruh halim çok değişkendir. Bu tarz karakterleri çok seviyorum çünkü bütün hallerini ben de yaşayabiliyorum. Çok hüzünlüyken bir anda çok neşeli olabiliyorum ve bu çok hoşuma gidiyor. Biraz utangacım ama çabuk açılırım ve insanlara karşı samimi olduğumu düşünüyorum.
İpek gibi ‘Özledim’ yazan birine ‘Üzülme geçer’ der misiniz?’
Yok o kadar olmam. Daha doğrusu öyle bir cevap vereceğim kişi bana ‘Özledim’ yazamaz. Yazıyorsa zaten ilişkimin olduğu biridir.
Oyunculuğa ne zaman karar verdiniz?
Liseden beri oyunculuk istedim. Lise öncesinde kafa daha karışık oluyor. Psikolog olmak istemiştim, insanların iç dünyalarını hep merak ederim ve empati duygumu geliştirmeye çalışırım. Psikolog olup suçlu psikolojisini incelemek o zamanlar hayalimdi. Haklı ve haksız vardır ama bir insanın suç işlerken hangi ruh halinde olduğunu çok merak ediyorum. Lisede tiyatro yaptım. İzmir’de liseyi bitirdikten sonra annem İstanbul’daydı, onun yanına geldim. Annem babam ayrıydı. İstanbul’a geldikten sonra oyunculuk eğitimi aldım, sonrasında da dizilerde rol almaya başladım.
Şimdilerde birçok hayranınız var. Sizin küçük yaşlarda hayranı olduğunuz biri oldu mu?
Posterlerini astığım tek isim Şebnem Ferah.
‘Kendi bestelerimi yapıyorum’
Oyunculuk dışında neler yapıyorsunuz?
Müziği çok seviyorum ve müzikle uğraşıyorum. Kendi bestelerimi yapıyorum. Eskiden şiir yazıyordum. Önce onları bestelemeye başladım. Ancak şiirlerim kafiyeli olmadığı için sözleri değiştirmek zorunda kalınca yazmayı bıraktım. Şimdi şarkı yapıyorum. Bir müzisyen arkadaşımla çalışıyoruz. Albüm çıkarmayacağım ama dijital ortamdan ve sosyal medyadan paylaşabilirim. Klip çekemesek de animasyon yapabiliriz.
Ne tarz bir müzik yapıyorsunuz?
Her şarkı birbirinden farklı ama pop ve arabesk değil.
Neden müzikte ilerlemek yerine oyunculuğa yöneldiniz?
Oyuncu olmak istedim. Müzik yapsam oyunculuk kliple sınırlı kalabilirdi ama oyuncuyken istediğin kadar şarkı söyleyebilirsin. Şarkı da söyleyen bir karakteri oynamayı veya bir müzikalde rol almayı çok isterim.
‘Aşk gökkuşağı gibidir’
Aşk sizin için ne anlam ifade ediyor?
Aşk gökkuşağı gibidir, yağmur da yağabilir. İçinde her rengi, her duyguyu barındırıyor. Hüzünsüz aşk olmaz ki. Hüzün güzel bir şeydir. Bir şarkıyla da hüzünlenebilirsin. Aşk çok güzel bir şey.
Hiç öğretmenine âşık olduğunuzu sandınız mı?
Hayır hiç öyle bir şey olmadı. Lisedeyken felsefe hocama hayrandım. Aşk değil ama. Dağa tırmanan bir adamdı. O güne kadar gördüğüm öğretmenlerin dışında farklı bir insan olunca hayran olmuştum.
Neziha KARTAL / HABERTURK MAGAZİN
Hata!
Yorumunuz Çok Kısa, Yorum yapabilmek için en az En az 10 karakter gerekli