Betül Demir Röportajı

Betül Demir: Benim Dinleyici Kitlem Özeldir

Başarılı popçu Betül Demir Sabah gazetesi Pazar ekine çarpıcı bir röportajda bulundu. Güzel sanatçı Gerek kendi gerekse kariyeri hayatında ses getiren demeçlerde bulundu.

– “Kendi ayaklarının üstündeduran, maddi gücünü sevdiği işletaçlandıran kadınların kendi cumhuriyetlerinikurduklarını düşünüyorum”demişsiniz bir röportajınızda…Bu kadınlardan söz edelimbence… Kendi ayaklarınızın üstündedurmaya ne zaman başladınız?Nasıl bir devrimdi bu hayatınızda?
– Ailemdeki bütün kadınlar başta annem ve ablam önümde çok iyi örnekti. İki ayrı cumhuriyet hakimdi evde. Mesela ablamın her canı sıkıldığında arabasına atlayıp gitmesi, özgürlüğün eşsizliğini işlemiştir ruhuma. İlk paramı kazandığım günü hatırlıyorum, okul formamla gittiğim stüdyoda bir jingle söylemiştim 15 yaşımdaydım. Ne zaman direncim kırılsa o anı, kazandığım ilk paranın bana verdiği özgüven, özsaygı ve heyecanı hatırlatırım kendime.
– Dünyaya şarkı söylemek içingeldiğinizi fark ettiğiniz andansonra hukuk eğitiminin gerekliliklerininasıl bir kenara itebildiniz?
– Benim ilk paramı kazandığım gün müziğin benim yolum olduğunu ailemin de kabul ettiği gündür. Hatta peşi sıra okulda kurduğum ilk grubumla çıktığımız bir konserde (bir yardım konseriydi ve Kenan Doğulu, Haluk Levent ve Ajlan Mine’nin alt grubu olarak sahnedeydik) seyircinin bana olan ilgisini gördüklerinde coşkuyla beni alkışladıklarını hatırlıyorum. Ben o konsere gizli katılmıştım. Çünkü üniversite sınavlarına hazırlanıyordum ama annem çok sağlam bir ajandı (gülüyor). Yakalandım ama onlara yeteneğimi ıskalamamaları gerektiğini gösterdim. O gün bugündür en büyük destekçim ailem.
– Günümüzde kimler nasıl şarkılardinlemeyi seviyor?
– 90’lar kuşağı etkisi hâlâ devam ederken bir tarafta da yepyeni bir müzik anlayışı gelişti teenager dünyasında. Müzikal olarak çok kaliteli işlerin yanında maalesef kötü örnekler de çok. Tüm dünya genelinde bu böyle. Hem dinleyicinin hem de sektörün kafası karışık. Çünkü hızla değişip gelişen ve dönüşen bir dünyadayız. Elbette ki rayına oturacak her şey. Bu duruma ayak uydurabilmek adına ben de sürekli yeni besteci ve müzisyenleri takipteyim.

MUTLU AŞK VARDIR!

– Bir söz yazarı zaman geçtikçe ve aşka dair tecrübeleri kırıcı oldukça, romantizimden uzak şarkılar mı yazmaya başlar? Yani bu eserini etkiler mi?
– Tecrübelerimiz kırıcı da olsa aşkı tüm hücrelerimizle yaşadığımız bir gerçek. Yani benim için bu hep böyle oldu. Ama şarkılarda veya kitaplarda kurulan mutlu aşk yoktur kalıbından sıkıldım. Mutlu aşk vardır ve en çok ihtiyacımız olan da bunu bilmektir. Romantizmi de, aşkla yaşamayı da çok seviyorum ve ben hep sevgiden beslendiğim için en çok aşıkken üretiyorum.
– En iyi şarkı sözleri ayrılıkta mı, ilişki sırasında mı ortaya çıkar?
– Her ikisinde de çıkabilir. Bu, bir ilişkinin sizdeki etkisine bağlıdır.

BENİM DİNLEYİCİ KİTLEM ÖZELDİR

– Dinlediği müzikle kederlenen, 10 dakika sonra hareketli bir müzikle eğlenebilen bir toplumuz. Bir müzisyen bu hallerden nasıl etkileniyor?
– Ben tabii bir müzisyen olarak daha farklı bir algıyla dinliyorum müziği. Bu yüzde 90’ımız için geçerlidir. Şarkı kederlidir mesela ama gitarın çaldığı bir solo beni bambaşka bir diyara götürebilir. Dinleyici gözünden baktığım da onların neşesi kederi vs her duygusu bilhassa konserlerde bir araya geldiğimizde daha çok bizimle değişen bir olgudur.
– En sevdiğiniz dinleyici kitlesi kimler, nasıl bir profil?
– Benim dinleyici kitlem çok özeldir. Mesela beni dinleyenlerin başka kimleri dinlediğine de bakarım. Benim kitlem, okuyan, idealleri olan, ayakları yere sağlam basan, renkli hayalperest bir kitle. İlk albümüm çıktığı günden beri ana hayran kitlemle sürekli iletişim halindeyim.

HÜNGÜRHÜNGÜRAĞLADIM

– Eylül’de albüm çıkardınız, şimdi Toz Duman’la sevenlerinizin karşısındasınız. Klip de çekildi… Nasıl bir ortamda çektiniz klibi?
– Covid kurallarına koşulsuz uyarak tabii ki. Tüm ekip dört gün öncesinden test yaptırdık, klip günü herkes sağlığından emindi ama tüm tedbirleri alarak devam ettik. Büyük bir hangarda, yönetmenim Murad Küçük’ün beni görmek istediği gibi çektik. Şarkı hüzünlü ama umutlu, bir yandan da isyankar bir şarkı. Tüm bu duyguları barındıran bir klip oldu.
– Pandemi sürecinde boş durmadınız. Belki bizi yine benzer bir süreç bekliyor.Siz müzisyen olarak nasıl hazırladınız kendinizi bu sürece?
– En son konserimi 15 martta vermişim. Geçen gün tesadüfen uçuş kartımı görünce hüngür hüngür ağladım. O sürece hiç hazır değildim, üstelik her hafta sonu konserde olduğum çok verimli bir dönemimdi. Ama sermayem sesim, müziğim.Ve ben iyi olmazsam ne kendime ne de etrafıma yararım dedim. Bu yüzden olabildiğince ruh halimi iyileştirmeye, bu zor günlerin biteceğine inandım.